Neden şiir yazdığımı sormuştun yağmurlu bir akşamüzeri, hani
küçük bir şemsiyenin altında, bir sitenin önündeki bankta. Kasıntı bir cevap
ile geçiştirmiştim sorunu. Ötelediğim gerçek bugün yapıştı yakama, ele
veriyorum kendimi; “Herkesin bir hikâyesi
vardır ama herkesin bir şiiri yoktur” diyor Asaf, yalan yok etkilendim bu
laftan ve oturarak mısra mısra işledim seni. Gözlerinden başladım önce, zeytin irisi
gözlerinden. Peşinden sık ve sarı saçların düştü aklıma, saçlarından bahsettim
tütün kokan gecelerde. Oysa sigara bile içmem. Sonra yetmedi gözlerin, kokun
yetmedi, bende “gülüşün” dedim. Sığamadım, uyaklarım yetişemedi huzura. Kalemimin
mürekkebi gibi, yazdıkça tükendim. Olsun. Yılmadım, yine yazdım seni…
Seni yazdım, çünkü bir tek sen yakıştın mısrama. Seni yazdım
çünkü farklıydın sende benim gibi, herkes olmayı hak etmeyecek kadar farklıydık
ve sevgilim emin ol bu yüzden ayrıldık…
Yorumlar
Yorum Gönder