Anlatamamanın Büyüsü ║ Makale

Şair insanın tarifsiz duygularını şiir aracılığı ile tarife çabalar. Kullandığı kelimeler ve tekniği ile başta kendi, sonra okuyucusunun duygularına tercüman olmaya gayret eder ancak bu gayreti her zaman sonuç vermez. Dil tabiatı gereği belli bir yapıya ve kurallara bağlıdır, oysa duygular değişken ve sınırsızdır. Bu noktada şair yaşadığı ya da hissettiği her duyguyu kaleme alamayabilir. Şairin içinde bulunduğu hissiyatın kelime karşılığı henüz dilde var olmadığından şaire yazabileceği tek bir kelime kalır; “Anlatamıyorum”
Tek bir kelime ile şair okurunu sınırsız bir duygu yoğunluğuna itmiş olur. Her okur bu anlatamamayı kendi hissiyatı ölçüsünde kavrar ve hisseder. Bu sebeple “Anlatamamak” şiir için sihirli kelimelerden biridir. Bakıldığında şairlerin de bu büyüden habersiz olmadığını görüyoruz ve şiirde anlatamamak bahsi açıldığında şüphesiz akıllara gelen ilk isim Orhan Veli Kanık oluyor. Meşhur şiirinde Orhan Veli anlatamamayı çok güzel ifade ediyor;

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.


Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…”


Anlatamamanın büyüsüne kapılan tek şair Orhan Veli’ye ait değil elbette. Şiirimizde pek çok şair anlatamadıklarını aksetmiştir okuyucularına. Örneğin Turgut Uyar “Tel Cambazının Telden Düşerken Söylediği Şiirdir”inde sırrını fısıldar bizlere;

“bu hüznü siz de bilirsiniz
anlat deseniz anlatamam
enine boyuna yaşarım ancak”
Yahut Cahit Zarifoğlu’nun meşhur mısralarını ele alalım;
“Aklımdan çıkmıyorsun dedim
Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya”
Örneklendirmeye Necip Fazıl’ın “Anlatamam” şiirini ya da Ahmed Arif’in “Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden”şiirindeki anlatamadığını vurgulayan mısrası da örnek gösterebiliriz ve hatta bu örnekler arttırılabilir ancak hiçbir örnek anlatamamanın büyüsünü bozmayacaktır. Dürüstçe kullanılan bir kelime (Anlatamıyorum) ile şair okurunu şiirin içerisine çekmiş olur. Şair “Anlatamıyorum” diyerek hissettirir sızısını, çünkü okur anlatamadıklarını ve hiç anlatamayacaklarını bulur anlatılamayanda. Çünkü kelam duyguların karşısında aciz ve yetersizdir. Çünkü insan var oldukça anlatamadıkları da olacaktır…

Yorumlar